Online arabuluculuk hizmeti

Tarafların aralarındaki uyuşmazlığı hızlı ve ekonomik olarak sonuçlandırmak istediği ve bunu yaparkende üçüncü bir kişiye ihtiyaç duyduğu durumlarda arabulucu yoluna başvurmaları önerilmektedir. Arabulucu yoluna başvuru süreci dava açılmadan önce olabileceği gibi sonradan da olabilir.

Ayrıca, arabulucu yoluna başvuru bazı davaları açmadan önce zorunlu hale getirilmiştir. Bunlar; istisnalar mevcut olmakla birlikte, iş hukuku, ticaret hukuku ve tüketici hukukuna giren dava türleridir.

Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Yapılan müzakereler sonucunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır ve süreç bu şekilde sonuçlandırılır.

Evet. Arabulucu seçimi konusunda taraflar tamamen serbesttir. Taraflar arabulucu seçimi yapmak istemezlerse, bu durumda arabulucu ofisinden dosyaya arabulucu ataması gerçekleştirilmektedir.

Bu süreçte dava aşamasındaki harç, gider avansı, keşif, bilirkişi ücreti gibi masraflar bulunmamaktadır. Arabulucu, ilk oturuma başlamadan önce yapmış olduğu bilgilendirme konuşmasında ücretlendirme konusunda tarafları bilgilendirmektedir. Süreç sonunda anlaşma sağlanması halinde, arabulucu ücreti anlaşma sağlayan taraflarca ödenecek olup, bu ücretlendirme arabulucu ücret tarifesine göre belirlenmektedir.

Öncelikle arabulucuya başvurmanın hiçbir dezavantajı bulunmamakla birlikte birden fazla avantajı söz konusudur. Arabuluculuk süreci içinde hukuki uyuşmazlığınızı sonuca bağlamak hem zaman anlamında oldukça avantaj sağlamaktadır hemde bu zamanın yaratmış olduğu avantajla birlikte oldukçada ekonomiktir. Ülkemizde davaların ortalama sonuçlanma hızını düşündüğümüzde arabuluculuğun oldukça hızlı bir çözüm yöntemi olduğunu görmekteyiz. Şöyle ki; davalar ortalama 2-3 yıl sürelerle sonuçlanabilirken arabuluculukta tarafların istediği doğrultusunda bu süreler diledikleri gibi kısaltılabilir. Çünkü arabuluculuk sürecinde ön planda olan tarafların isteği ve bu süreçten memnun kalarak uyuşmazlıklarını sonuçlandırmalarıdır.

Yine arabuluculuk oldukça ekonomik bir çözüm yöntemidir. Dava açarken, açtığımız davanın türüne göre yatırmış olduğumuz harç bedelleri, sonradan eklenen bilirkişi ücretleri, keşif vs gibi masraflar bu süreçte yer almamaktadır. Arabulucukta taraflar anlaştığı takdirde tek ve yegane ödedikleri masraf arabulucu ücretidir.

Bir diğer avantajı ise, gönüllülük esasına dayanmasıdır. Her ne kadar süreç arabulucu tarafından yönetilse de, arabulucu tarafından yapılan bilgilendirme konuşmasında da sürecin gönüllülük esasına dayandığı ve arabuluculukta anlaşmak gibi bir zorunluluğun söz konusu olmadığı hususlarına değinilmektedir. Bu durum tarafların kendilerini daha iyi hissetmesine ve taleplerini daha açık bir şekilde ifade etmesine sebebiyet vermektedir. Netice olarak, tarafların kendi çıkarlarını gözeterek memnun kaldıkları bir netice ile süreci sonlandırmaları arabuluculukta hedeflenen en temel amaçlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.